24 Mart 2010 Çarşamba

Kamuda Yeşil Yakalılar

Türkiye’de özel sektörde ve kar amacı gütmeyen kuruluşlarda doğrudan çevre faaliyetlerde istihdam edilenleri, yani yeşil yakalı olarak adlandırabileceğimiz çalışanların sayısını tam olarak bilemesek de, kamu kurum vekuruluşlarındaki çevresel istihdam ile ilgili veriler 1997 yılından itibaren yıllık olarak derleniyor.
TÜİK tarafından açıklanan son verilere göre 2008 yılında kamu kurum ve kuruluşlarında çevresel faaliyetlerde istihdam edilen çalışan sayısı 7557. Bu personelin yüzde 67'si sadece çevresel faaliyetlerle ilgili işlerde çalışırken, yüzde 33'ü diğer faaliyetlerin yanısıra çevresel faaliyetleri de yürütüyor. Çevresel faaliyetlerde çalışan personelin yüzde 65’i yüksekokul ve üzeri, yüzde 22’si lise ve dengi okul mezunu. Bu personelin yüzde 75’i erkek ve yüzde 25’i kadın. 1997’den beri sürekli artan personel, 2005 yılında 14 bin beşyüz kişiye ulaşmış ama son yıllarda yarı yarıya azalmış. Bu azalışın nedenleri arasında 2005 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kapatılması ve yürüttüğü hizmetlerin İl Özel İdareleri’ne devri ve 2007 yılında Tarım Bakanlığı İl Müdürlükleri’nde çalışanların sayılmaması bulunuyor. 2008 yılına yansıyan azalışta rol oynayan faktörler arasında İl Özel İdareleri’nin o yıl içinde KÖYDES (Köy Altyapısını Destestekleme) projesi yapmamış olması ve kamu kurumlarının dönemsel ihtiyaçlarına göre çevresel isthidamın azalıp artması var. Sağlıklı bir çevrede yaşamanın altyapı koşullarının sağlanması, iklim değişikliğinin etkilerinin araştırılması, seragazı emisyonlarının azaltılması ve temiz ve yenilenebilir enerjilerin geliştirilmesi ve yaygın kullanımın sağlanması için kamu kurum ve kuruluşlarındaki çevresel istihdamın artması gerekiyor.

Devletlerin gelişmişlik düzeyleri, ekonomik ve organizasyonel yapıları arasındaki farklılıklar yüzünden Türkiye’de kamu sektöründeki çevresel istihdamı diğer ülkelerinki ile karşılaştırmak çok anlamlı olmasa da fikir vermesi açısından bazı Avrupa ülkelerinin çevresel istihdamın kamudaki ve toplam istihdam içindeki payından bahsetmek yerinde olabilir.


Bu çerçevede önemli bir dinamik olarak da AB ile yürütülen müzakerelerde Çevre faslının açılmasını sayabiliriz. Türkiye’nin, AB çevre müktesebatını etkin bir biçimde uygulayabilmesi için tüm düzeylerde idarî yapıların kapasitelerini kuvvetlendirilmesi, iç yapının uyarlanması ve ilave personelin istihdam edilmesi gerekiyor. Türkiye ile aynı zamanda katılım müzakerelerine başlayan Hırvatistan’ın, AB çevre müktesebatını uygulamak için hazırladığı Eylem Planı’nda, 2009 itibariyle yetkili ulusal bakanlıklar kadrolarının (2006 ile karşılaştırıldığında) yüzde 58, diğer ilgili kurumlar yüzde 23, denetim hizmetleri yüzde 29, illere yerleştirilen yeni örgütsel birimlerin yüzde 68 oranında arttırılacağı belirtiliyordu.6 ürkiye bu çapta bir kadro artışı açıklamasa da son elişmeler, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ilave
stihdam yaratacağını gösteriyor. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, AB ile müzakerelerde çevre
faslının 21 Aralık 2009’da açılması nedeniyle Çevre Bakanlığı’nda bir reorganizasyona gidileceğini ve
Çevre İdaresi Başkanlığı kurulacağını açıkladı. Bu doğrultuda 800 kişinin işe alınacağı ve bu
personelin denetim, ölçüm ve ruhsatlandırma gibi konularda görev yapacağı belirtildi.7 Diğer yandan
2008 yılının sonunda Türkiye’de de etkileri görülmeye başlayan küresel ekonomik krizin etkilerini
hafifletmek için, hükümet tarafından açıklanan önlemlerin arasında açıklanan istihdam paketi
çerçevesinde 120 bin kişinin, ağaçlandırma, erozyon kontrolü çevre düzenlemesi gibi işlerde
istihdamını hedefleniyordu fakat bu konuda herhangi bir adım atılmadı.
Kamuda Yeşil Yakalılar başlıklı araştırma notunun tamamına www.betam.bahcesehir.edu.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...