enerji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
enerji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Kasım 2017 Salı

Yurttaşın Enerji Santrali


10 Nisan 2017 Pazartesi

24 Nisan 2012 Salı

İki yeni kitap


26 yıl önce, düşman, 26 Nisan 1986 Cuma gece yarısından sonra Ukrayna’nın Kiev kentindeki 30 bin nüfuslu Pripyat kasabası yakınlarındaki Çernobil Atom santralinin 4 numaralı reaktörünü patlattı; bir-iki saat içinde Pripyat’ı ve hızla bütün Ukrayna, Belarus ve Rusya’yı işgal etti. Daha sonra Doğu Avrupa’ya ve 4 Mayıs gece yarısı Türkiye’ye havadan saldırdı ve 5-6 Mayıs 1986’da, yağan yağmurla birlikte özellikle Marmara ve Edirne çevresini ardından Batı ve Doğu Karadeniz’i karadan-havadan işgal etti.

Bu kez düşman, işgal biçimi ve süresi daha önce görülmemiş biçimdeydi. İşgalden, en fazla çocuklar, ama en çok da işgalden 0-6 yıl önce doğanlarla, 0-6 yıl sonra doğacaklar etkilendi. Çünkü işgalci, çocukların derilerine ve akciğerlerine ve anneleri onlara hamile iken tükettikleri “ota, süte, ete/umuda, hürriyete”; açık havada yetişen tüm besinlere, süt ürünlerine ve çaya yıllarca radyasyon yağdırdı. Çocukların kemik iliklerini, tiroid bezlerini ve işgal ettikleri tüm ülkelerin erkekliğini ve kadınlığını yıllarca radyasyon bombardımanına tuttu, hâlâ tutuyor. Ve şimdi bu çocuklar 20-32 yaşında ve işgalin hâlâ sürdüğünü bilmedikleri için düşmanın karargâhını Akkuyu’ya ve Sinop’a kurmasını isteyenleri iktidara getiriyorlar.

Ey Çernobil gençliği! Ve sizlerin atom bombası denemeleri kuşağı anne ve babalarınız!

Bu kitap, sağlığınızı, çevrenizi ve insan haklarınızı rehin alanların ve sizi radyasyon tutsağı
yapanların geçmişte size yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını görmenizi, bilmenizi,
anlamanızı ve onları vicdanlarınızda yargılamayı amaçlamaktadır.

Çernobil Halk Mahkemesi
Çeviren :Umur Gürsoy
Yeni İnsan Yayınevi
Nisan 2012
298 Sayfa
18 TL
 Yeşil Ekonomi
Editörler. Ahmet Atıl Aşıcı – Ümit Şahin

Yetmişlerin başında “Büyümenin Sınırları” raporu yayınlandı. Rapor basit bir soruya cevap arıyordu: Büyüme ya da kalkınma daha ne kadar sürdürülebilir?

Raporun bu basit ama önemli soruya verdiği cevaplar, geride kalan 40 yılda birer kehanet gibi gerçekleşmeye başladı. Ancak görmeyen gözlere, duymayan kulaklara bu kehanetler hala ulaşamıyor. Neyse ki kendini yarınlardan sorumlu tutan insanlar hâlâ var!

Yeşil ekonomi, bir ekolojik sıçrama öngörüyor. Dünyanın biyolojik kapasitesi, insanların büyüme arzularını karşılamıyor. Bugün her insan gelişmiş Batı ülkeleri kadar tüketseydi 3 dünyaya daha ihtiyacımız olurdu. Bu tüketim toplumu hala sürdürülebilir mi?

Sorular bitmiyor: Yeşil ekonomi bir çıkış yolu mu? Yoksa yeni bir ütopya mı? Kapitalizmi yeşile boyamak mı? Yoksa kapitalizmden çıkış için gereken ekonomik dönüşümün başlangıcı mı? İhtiyaçlarımızın ne kadarı gerçek? Mutluluk ekonomisi mümkün mü?

Elinizdeki derleme bu soruların cevaplarını ararken Türkiye’de alanında yayımlanan ilk  kitaplardan biri olma özelliğini taşıyor. Kitap teoriyi, somut politika önerileriyle birleştiriyor.
İTÜ’de öğretim üyesi olan iktisatçı Ahmet Atıl Aşıcı’nın ve yeşil düşünce alanında önde gelen düşünürlerden biri sayılan Fransız iktisatçı Alain Lipietz’in yazıları yeşil ekonomi ve yeşil yeni düzenin teorik ve tarihsel arka planını ele alırken, Avrupa Yeşilleri’nin yeşil ekonomi üzerine hazırladığı yazılar somut, uygulanabilir ve reformcu politik önerilerin içerdiği olanakları gösteriyor.
Önsöz:YükselSelek
Sunuş: Ümit Şahin

Yeşil Ekonomi
Editörler. Ahmet Atıl Aşıcı – Ümit Şahin
Yeni İnsan Yayınevi
Nisan 2012
8 TL.

9 Mart 2012 Cuma

Termik santrale karşı çıkanlar yargılanıyor


Yalova Çevre Platformu gönüllüleri, kömür yakıtlı termik santrali yapan şirket tarafından YAÇEP üyelerine açılan davalara iki yıldır katılıyor. Gönüllüler, 6 Mart 2012'de görülen son celsedeki gelişmeleri aktarıyorlar.
Yalova’da kömür yakıtlı termik santrale karşı çıkanlar, İstanbul’da görülen iki ayrı davada aynı gün yargılandı. Toplam 13 celsedir termik santral kuran Aksa Akrilik’in açtığı bu mahkemelere katılan Yalova Çevre Platformu gönüllülerinin davalarından ilki termik santrale protesto amaçlı hazırlanan ve ünlü isimlerin destek verdiği videoyla ilgiliydi. Mahkeme, bilirkişi raporu davalılardan Tema Eski İl Temsilcisi-YAÇEP’in ilk sözcüsü Feride Uyar’a tebliğ edilememesi nedeniyle ertelendi. AKSA’nın o dönem YAÇEP gönüllüleri arasından Bayrı çiftine açtığı 20 bin TL’lik tazminat davasında ise deliller toplandı ve karar aşamasına gelindi. Davalar 10 Mayıs ve 5 Haziran tarihlerine ertelendi.
Çevrecilerin AKSA tarafından yargılandığı gün, ironik bir şekilde Yalova’da İl Genel Meclisi’nde, AKSA’nın termik santralinin Yalova Çevre Düzeni Planı’na işlenmesi talepleri görüşüldü. Yerel meclisler geçtiğimiz yıl, Türkiye’de bir ilk olarak, çevre düzeni planında kömür yakıtlı termik santrallerin kurulmasını engelleyen bir plan notu eklenmesi kararı almıştı. Buna itiraz ederek, şirket menfaatlerini öne sürerek bu plan notunun iptal edilmesini talep eden AKSA Akrilik Kimya AŞ, depremselliği yüksek olan bölgede tüm olumsuz faktörlere ve bunları dile getiren Yalovalılara rağmen, açtığı davalarla imajını sıfırlama pahasına, test aşamasında olan kömürlü santralini istiyor. YAÇEP gönüllüleri ise, siyasetçilerin termik santrale onay vermesi için yargılanmadıklarını söyleyerek, yerel meclislerin termik santrale onay vermesi halinde bunun vebalini taşıyacaklarını dile getirdi.

5 Aralık 2011 Pazartesi

Enerji Verimliliği Projesine isim aranıyor

British Council ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “Binalarda Enerji Verimliliği Kamuyoyu Farkındalığı” projesi gerçekleştiriyor. British Council bu projede, yeni yapılan binaların alması zorunlu olan, mevcut binaların da 2017’ye kadar edinmesi gereken “Enerji Kimlik Belgesi” ile ilgili olarak bina sahiplerinin konuyla ilgili olarak bilgilendirilmesi konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ortak bir çalışma gerçekleştiriyor. İngiltere örneğinden yola çıkılarak yapılan çalışmada herkesin binasıyla ilgili mevcut bilgiye sahip olması ve doğru ve etkili iyileştime önerilerine ulaşabilmesi hedeflenmekte.

Proje dahilinde herkesin internet ortamında kullanılabileceği bir bilgisayar programı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve British Council web sitesi üzerinden Ocak 2012’de kullanıma açılacak. Bu programa binanızla ilgili çok basit ve temel bilgiler girerek binanızın resmi olmayan “Enerji Kimlik Belgesi”ne ulaşabilecek, binanızın performansını yükseltebilecek önerileri de görebileceksiniz.

Proje yola çıkmaya hazır, yalnızca bir isim bekliyor. Projenin tanıtım metnini inceleyin. Yarışmaya katılın. Proje isim önerinizi gönderin. British Council ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından seçilecek ismin sahibi olma şansını yakalayın ve ödül kazanın,. Kazanan kişiye British Council’ın 2010 yılında düzenlediği İklim Değişikliğini Yakala Fotoğraf Yarışması’nda sergilenmeye değer görülen 20 fotoğraftan bir tanesini hediye edilecek . Fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.Proje isim önerilerinizi 8 Aralık 2011, 18: 00’e kadar esra.saruhan@britishcouncil.org.tr adresine, konu bölümüne “ENERJİ” yazarak gönderebilirsiniz. E-gönderinize isminizi, soyadınızı ve telefon numaranızı eklemeyi unutmayın.

Ayrıntılı bilgi için

http://www.britishcouncil.org/tr/turkey-science-current-projects-energy-efficiency-in-buildings.htm

7 Eylül 2011 Çarşamba

Gerzelilerin Yanındayız! Direnişi Yaygınlaştıralım!

Gerze Yaykıl köyünde Anadolu Grubu tarafından kurulması planlanan termik santrale karşı Ağustos ayının başından beri sondaj yapılması öngörülen alanda gece gündüz nöbet bekleyen köylüler, 24 Ağustos’ta sondaj yapmak isteyen termikçi şirket temsilcilerini Gerze’den bir kez daha eli boş göndermişlerdi. İki yıldır termikçi şirketin, devletin şiddet aygıtının da desteğini alarak Gerze’de kurmaya çalıştığı termik santrale karşı kitlesel ve meşru bir mücadeleyle topraklarını savunmayı sürdüren Gerze halkı, bir kez daha saldırıya maruz kaldı.

Gerze halkının son iki yılda göstermiş olduğu tüm tepkiye rağmen termik santral yapma ısrarını sürdüren Anadolu Grubu isimli şirket, sondaj çalışması yapma gerekçesiyle alana intikal ettirilen yüzlerce polis, jandarma ve panzer eşliğinde Yaykıl köyüne girmeye çalıştı. Yaşamı ve doğayı savunan Gerzeliler 12 saate yakın süre boyunca atılan yoğun gaz bombalarının, tazyikli su, cop ve yer yer plastik mermilerin kullanıldığı vahşi müdahale karşısında bir kez daha ne pahasına olursa olsun termik santral cinayetine izin vermeyeceklerini gösterdiler.

Yaykıl köyünün ormanlık bölgelerinde yaşanan çatışmalar esnasında silah sesleri duyuldu, çok sayıda köylü yaralandı, atılan biber gazlarının etkisiyle bölgede ağaçlar alev aldı ve yaralanan köylülerin hastaneye ulaştırılmasında pek çok güçlük yaşandı. Köylüler gözaltına alındı ve gözaltıların devam etmesi bekleniyor. Gerze halkına yaşatılan tüm bu fütursuz şiddete, tehdide rağmen termikçi şirket sondaj çalışmasını tamamlayamadı.

Gerzelilerin geçtiğimiz haftalarda yaptıkları bilgi edinme başvuruları sonucunda mülki amirden aldıkları yanıta göre termikçi şirketin bölgede sondaj çalışması yapmak için herhangi bir izin başvurusunda bulunmadıkları öğrenilmişti. Buna karşın, termikçi şirkete güvenlik güçlerinin hangi yasal dayanakla sondaj çalışması yapmak için destek sağladığı, köyü ablukaya alıp halka şiddet uyguladığı yanıt bekleyen en önemli sorudur. Jandarma bölgesi olan köyde çevik kuvvet polisinin valilik emriyle köylülere ve destekçilerine saldırıyor olması cevaba ışık tutabilir. Üstüne üstlük bölgede bulunan Roma ve erken Bizans dönemine ait buluntular yüzünden sit alanı ilan edilmesi bile gerekirken, kendini halkın, tarihin, kültürün ve doğanın üzerinde gören vali sırtını kime dayamaktadır?

Gerze’de yaşananlar; devlet aygıtının ve kolluk güçlerinin sermayenin doğayı ve yaşamı talanının hizmetinde olduğunu bir kez daha açık biçimde ortaya sermiştir. Dün Hopa’da suyun ticarileştirilmesine karşı derelerini savunanlara Metin Lokumcu’nun yaşamını yitirmesine sebep olacak şekilde dizginsizce şiddet uygulayanların, bugün Gerze’de topraklarını savunan Gerzelilere aynı ölçüde şiddetle saldırması tesadüf olamaz. AKP iktidarı “ustalık” döneminde doğanın, emeğin ve yaşamın sermaye tarafından sömürgeleştirilmesine karşı direnenleri zor yoluyla sindirmeyi anlaşılan kendisine şiar edinmiş gözüküyor.

Ama uygulanan tüm bu şiddete, baskıya rağmen doğanın yok edilmesine karşı direniş yayılıyor. Bugün Hopa direnişi Gerze’ye esin veriyor. Yarın özgür bir ülke ve sömürüsüz bir dünya için mücadele eden milyonlar Gerzeli direnenlerden öğrenecek.

Bu sebeple bizler dün Gerze’de, bugün her yerde, direnenlerle birlikteyiz!

Biz aşağıda imzası bulunan demokratik kitle örgütleri, doğanın ve emeğin köleleştirilmesine karşı çıkan herkesi Gerzelilerin meşru mücadelesine destek olmaya, güç vermeye çağırıyoruz.

EKOLOJİ KOLEKTİFİ

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI

TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI

TMMOB KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI

ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ İZMİR ŞUBESİ

ÇEVRE İÇİN HEKİMLER DERNEĞİ

GDO’YA HAYIR PLATFORMU

EGE ÇEVRE VE KÜLTÜR PLATFORMU (EGEÇEP)

EGE SU PLATFORMU

BOLKAR DAĞLARI KORUMA PLATFORMU

MADEN KÖYÜ ÇEVRE PLATFORMU

HASANGAZİ, PORSUK KÖY MECLİSLERİ

İMECE – TOPLUMUN ŞEHİRCİLİK HAREKETİ

YALOVA ÇEVRE PLATFORMU (YAÇEP)

YALOVA EĞİTİM-SEN

KAZDAĞLARI KORUMA GİRİŞİMİ

AKKUYU NÜKLEER KARŞITI KOLEKTİF

TARIM ORKAM-SEN MERSİN ŞUBESİ

EKOLOJİK YAŞAM DERNEĞİ (EKODER)

DOĞAYI VE ÇEVREYİ KORUMA DERNEĞİ (DOĞADER)

GEMLİK YAŞAM ATÖLYESİ DERNEĞİ

NİLÜFER KENT KONSEYİ

ANKARA DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ

PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ ANKARA ŞUBESİ

GÖRDESLİLER DERNEĞİ ÇEVRE KOMİSYONU

TOZKOPARAN DERNEĞİ (TOZDER)

GÜLSUYU GÜLENSU YAŞAM VE DAYANIŞMA MERKEZİ (GÜLDAM)

YERYÜZÜ DERNEĞİ

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...