Tag

ekoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ekoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Temmuz 2025 Salı

İyi Bir Yeşil Kitaplık Nasıl Kurulur?

Bolca biriktirerek ve bazen de tasfiye ederek bir yeşil kitaplığım oluştu ama nasıl biçimlendiği üzerine düşünme fırsatım hiç olmamıştı. Ta ki Yenal Bilgici'nin Sıfır Sayı podcastinin "İyi Bir Kitaplık Nasıl Kurulur" başlıklı bölümünü dinleyene kadar. Kitaplığın başına yeşil sıfatını ekleyip soruları soralım: İyi bir yeşil kitaplık neleri içerir, neleri dışarıda bırakır? Mutlaka olması gereken klasik eserler hangileridir ? Dijital mi fiziksel mi olmalıdır?  Kitap dışında ansiklopedi, dergi, broşür olmalı mıdır?  Yanıtlanması hem zor sorular ve hem de cevaplar kitapları biriktirenin öznel değerlendirmesine çok bağlı. Öncelikle yeşil kitaplığımın tamamen fiziksel bir kitaplık olduğunu belirteyim. Dijital ortamda kitap veya yeşil kitap okumuyorum, arşiv de tutmuyorum. 2008 yılından itibaren çevre ve ekoloji hareketleri üzerine yazılan kitapları biriktirmeye başladım. Sonrasında dergiler, bültenler ve çevre örgütlerinin her türlü materyali ilgi alanıma girdi. 2009'da sosyal bilimler alanında çevre temalı kitap ve makaleleri derlediğim bir Türkiye Çevre Literatürü başlığı açtım. 2020 Haziran ayına kadar 600'den fazla yayın listelemişim. 

Covid pandemisinin hemen başında, Nisan 2020'de Instagram'da yeşilkitaplartr hesabını açtım. Her gün 1 kitap paylaşmaya başladım. Bir süre sonra elimdekiler tükenince Nadir Kitap üzerinden kitap, dergi, döküman almaya başladım. Enflasyonun henüz yeni ve ikinci el kitapları ve kargo ücretlerini vurmadığı dönemde işler daha kolaydı. Yeni çıkan kitapları zaten alıyordum, az bir kısmı da tanıdık yayınevlerinden ve yazarlardan geliyordu. Hiçbir zaman okumayacağım ama bir şekilde referans vermek için kullanırım ya da piyasada baskısı az, daha sonra ulaşamayabilirim düşüncesiyle bolca kitap satın aldım. 

Kitapların yanı sıra Yeşiller Partisi, S.O.S Akdeniz, Radikal Yeşiller, Türkiye Ormancılar Cemiyeti, Türk Tabiatını Koruma Derneği, Türkiye Çevre Vakfı, Doğal Hayatı Koruma Derneği ve TEMA'nın yayınladığı kitap, dergi, broşür veya bültenleri her zaman edinmeye çalıştım.  Orman Mühendisleri Muavinleri Cemiyeti'nin 1951 ve 1952 yıllarında çıkardığı aylık Yeşil Türkiye dergisi ilk aldığım (2011) yayınlardan biri olduğu için yeri ayrıdır. Üç Ekoloji, Ağaçkakan, Yeşil Barış dergileri tam takım olarak, Kelaynak, Yeşiliz ve EKO IQ dergilerinin de bir kısmını edindim. Yeni İnsan Yayınevi başta olmak üzere Metis, Ayrıntı İletişim, İmge, Koç Üniversitesi Yayınları, İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan çevre ve ekoloji kitaplarını temin ettim. İlk başladığım dönemlerde yeşil kitap kategorisine giren kitap sayısı azdı. Son dönemde artan telif ve çeviri yayınlarla  iklim değişikliği, çevre tarihi, enerji, hayvan hakları ve biyoçeşitlilik başlıkları her biri bir alt kitaplık olacak şekilde genişledi.  En az üç defa tüm kitapları listelemeye yeltendim ama başaramadım. Taşınmalar sonucu bir kısım kitabı elden çıkarmak durumunda kaldım. Dökümanları ise hep tuttum çünkü bulması çok daha zordu.

Öte yandan yeşil kitaplığa giren eser sayısı arttıkça geçmişte veya günümüzde yayınlanan bir çok eserin özgün bir fikir veya değer içermediğini ve genellikle literatürü tekrar etmekten öteye gitmediğini farkettim. Yeşil kitaplara özgü bir eleştiri mecramız henüz yok. Reklam, tanıtım ve dönemsel düzenlenen listelerin ötesine henüz geçilebilmiş değil. Türkiye'de yeşil kitapların ne kadar basıldığını ve ne kadar sattığını inceleyen bir değerlendirmeye bugüne kadar rastlamadım. Eleştiriyi herkes sevmez ama listeleri herkes sever. O yüzden listeyle bitirelim. Yeşil kitaplığımda bulunan ve neredeyse klasikleşmiş olarak gördüğüm 10 yerli ve 10 çeviri kitap şu şekilde. Sizler listeye hangi kitapları eklerdiniz?   

Yeşil Kitaplık için 10 yerli kitap  

1) Hikmet Birand- Anadolu Manzaraları
2) Mine Kışlalıoğlu&Fikret Berkes - Çevre ve Ekoloji 
3) Semra Somersan: Türkiye'de Çevre ve Siyaset
4) Tarih Vakfı Yayınları- Türkiye'de Çevre ve Çevre Korumanın Tarihi
5) Melih Ergen- Yeşiller Partisi'nin Olmayan Tarihi
6) Fikret Adaman&Murat Arsel- Environmentalism in Turkey: Between Democracy and Development 
7) Didem Bayındır&Mine Yıldırım(der)- Ekoloji: Bir Arada Yaşamın Geleceği 
8) Ruşen Keleş- 100 Soruda Çevre
9) Victor Ananias- Yaşam Dönüşümdür 
10) Celal Ertuğ- Yeşilden Griye Adım Adım Türkiye 

Yeşil Kitaplık için 10 çeviri kitap  

1) Meadows&Meadows - Ekonomik Büyümenin Sınırları 
2) Rachel Carson - Sessiz Bahar
3) Rudolf Bahro - Kızıldan Yeşile
4) Aldo Leopold - Bir Kum Yöresi Almanağı
5) Henry David Thoreau - Walden Gölü/Ormanda Yaşam
6) Murray Bookchin - Ekolojik Bir Topluma Doğru
7) Felix Guattari - Üç Ekoloji
8) Jonathan Poritt- Yeşil Politika
9) Vandana Shiva- Tohumun Hikayesi
10) Maude Barlow-Su Hakkı 


19 Mayıs 2015 Salı

İklim Adaleti


Yeb Sano’yu hatırlar mısınız acaba? Kendisi Varşova’da 19. Taraflar Toplantısı’ndan (COP-19) iklim için doğru kararlar çıkması için açlık grevi yapmıştı. Bunu hatırlamazsanız, toplantıda Filipinler’i temsil eden Sano’yu bu açlık grevini yapmaya götüren felaketlerden biri olan Haiyan tayfununu kesin hatırlarsınız.

Sano’nun ve diğer pek çok iklim aktivistinin temel bir talebi var: iklim adaleti.
İklim krizine neden olanlar ve iklim krizinin sonucu olan felaketlerle baş etmek zorunda kalanlar farklı. Aslında bu fark, mevcut küresel adalet sorunu ile de örtüşüyor.
İklim aktivistleri bu sorunu her fırsatta dile getiriyorlar. Bunun için bu yıl önümüzdeki fırsatlardan biri, 1-12 Aralık’ta Paris’te yapılacak olan 21. Taraflar Toplantısı (COP-21). Bu toplantıya kadarki süreç için kararlaştırılmış uluslararası bir eylem takvimi var. Bu takvimin ilk ayağı 30-31 Mayıs’la başlıyor. Ardından Haziran ayı boyunca odağında “sorun” ve “sorumlular” olan etkinlikler gerçekleşecek. Eylül sonunda ise “çözümler” ve “öneriler” vurgulanacak. Ve bu iki basamak bizi Aralık’ta yapılacak COP-21’e taşıyacak.
Yeşil Gündem olarak  Out For Beyond, Yeşilist ve Evrim Ağacı ile birlikte #iklimadaleti hashtag’i ile yazdığımız yazıları, yaptığımız çalışmaları paylaşacağız.
Bundan sonrasında da uluslararası takvimi ve ülke takvimini takip etmeye devam edeceğiz. Katkı sunmak isteyen, bir yerinden de ben tutarım diyen herkese de kapımız açık.

21 Mart 2013 Perşembe

Yirmibirinci Yüzyılda Komün, Devrim, Ekoloji

Ekoloji Kolektifi, Özgür Üniversite tarafından düzenlenen 2013 Bahar Dönemi Seminerleri bünyesinde, "Yirmibirinci Yüzyılda Komün, Devrim, Ekoloji" konulu seminerler gerçekleştirecek.

İstanbul Özgür Üniversite'de (http://www.ozguruniversite.org/), 27 mart'ta başlayacak 1 Mayıs hariç her Çarşamba gerçekleşecek 'Yirmibirinci Yüzyılda Komün, Devrim, Ekoloji' başlıklı seminerlerin programı şöyle


YİRMİBİRİNCİ YÜZYILDA KOMÜN, DEVRİM, EKOLOJİ

Gözün gördüğü, bedenin dokunduğu mesafeler daralıyor. Yirminci yüzyıl devrimcisi için hedef netti, işçi sınıfı proletaryanın iktidarını toplumsallaştıracaktı ve sarp ve uzun bir yoldan bunu yapabilirdi. Yirmi birinci yüz yıl devrimleri ise hala iktidarı toplumsallaştırmak, onu sönümlendirmek için çabalıyor. Ama artık, iklim değişikliği, gıda krizi, yok olan suların altında özgürlükçü bir dünya hayaliyle didinerek bunu yapmaya çalışıyor. Yapacak şeyler için ise vakit yok, ama ne olacaksa hemen yapmalı. Bunu bir acelecilikle değil; toplumsal praksisin dehlizlerine dalarak yapmalı. Özgürleşme ve eşitlik pratikleri arasında ard sıralılık kovalamadan, eş anlı bir dönüşüm için, burjuva değerlerinin içinde hayatı dönüştürmeye çalıştığımızı bilerek yol alıyoruz. Bunun için ekososyalistlerin mücadelesi ne bir başlangıç, ne bir son. Ekolojik krizin kuşatıcılığı sadece dünyanın biyolojik düzeniyle ilgili bir kargaşa yaratmıyor. Bu kaos ortamı içinde, tüm canlılarla dayanışma, türlerin ve cinslerin eşitsizliklerinin ötesine geçen bir eşitlik talebi, yıkıcı bir politikanın imkanları üzerine düşünmeyi gerektiriyor. Bunun için yukarıdan ve üstten siyaset üretmenin tekilliği ve iktidarı karşısında, yeryüzünün ayaklarını hisseden bir çoğulluğa ihtiyacımız var. Bu çoğulluğun acımasız bir teknisyenlik siyaseti olmadığını hissediyoruz. Yeni bir toplum mühendisliğine soyunmak, gündelik siyasete laf üretmek değil derdimiz. Gündeliği yıkıcı kılarken insanlık tarihinin tüm sıkışmasını içimizde taşıyoruz. Bu taşkın halinin yaratacağı felsefi, politik olanaklar toplumsal sorumluluklar kadar kişisel sorumluluklar yüklüyor. Akıl hocası değiliz hayatın. Ekolojik yıkımın sonuçlarıyız ve tüm sonuçları berhava etmek demek aynı zamanda var olma biçimimiz olan bu sistematik yıkıcılığımızla da hesaplaşmayı gerektiriyor. Bu gereklilik, dostluğu, dayanışmayı ve ortaklaşmayı üretecek derinliklere inmek demektir. Bunun için tüm bir seminer programı boyunca bir yandan toplumsallığımızla hesaplaşırken yeni bir dünya arayışının pratikleri içinde nasıl var olmaya çalıştığımızı da işaret ederek gündelik ve siyasal mücadelenin neresinde durmaya çalıştığımızı katılımcılarla birlikte anlamak ve dünyayı değiştirmek istiyoruz.

Program

1. Ekososyalizm ve Ekolojik Devrim:
Hande Atay - Stefo Benlisoy -  27 Mart

2. Ekolojik Kriz Karşısında Yeni Bir Hukuk Aramak :Ilgın Özkaya Özlüer - Alp Tekin Ocak - 3 Nisan

3.  Yeşil Kapitalizme Yanıtlar:Planlı Ekonomik Küçülme:
Ethemcan Turhan  - 10 Nisan 

4. Ekoloji Mücadelesinde Sınıfsal Dönüşüm: Özneler, Yapılar ve Hareketler: Fevzi Özlüer - Cömert Uygar Erdem  - 17 Nisan

5.  Toprak Gaspı, Gıda ve İklim Krizine Karşı Gıda Egemenliği:Olcay Bingöl - Arca Atay- 24 Nisan
6. Ekolojik Yıkımın Kent Hali:Hatice Kurşuncu - Gökhan Bilgihan - 8 Mayıs

7. Kır ve Kentte Kadın:Ecehan Balta - Bengi Akbulut- 15 Mayıs

8. Kapitalistleştirme Ekseninde Enerji Krizi ve Türkiye'de Su Mücadelesi:Emre Baturay Altınok - Yakup Okumuşoğlu - Bora Sarıca - 22 Mayıs

9. İklim Değişikliği, Yeni Devrimler ve İklim Adaleti:Stefo Benlisoy - Fevzi Özlüer- 29 Mayıs
  
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...