29 Nisan 2010 Perşembe

Çevreci Gençler Denizlerde...

Çevreci gençler 30 Nisan 2 Mayıs tarihleri arasında “Denizler” konusunu tüm yönleri ile tartışmak üzere Haliç Kongre Merkezi’nde bir araya geliyor. Farklı konular ile ilgilenen 400 genç, Denizler ve Denizcilik konularını tartışmak, bilgilenmek amacı ile Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu – TÜRÇEK tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde 3 günlük bir zirve de bir araya geliyorlar. Ulusal Gençlik Çevre Zirvesi 9. yılında Denizler konusunu ile gençleri ve uzmanları bir araya getiriyor. 3 gün boyunca Denizler ve Biyoçeşitlilik, Denizler ve Kirletici Kaynakları, Denizler ve Ulaşım konuları üzerine 14 panelin düzenleneceği zirvede, Denizcilik politikaları, balıkçılık, iklim değişikliği ve denizler, deniz kazaları gibi konular uzmanlar tarafından katılımcılar ile tartışılacak. 2002 yılından günümüze kadar Sivil toplum kuruluşları, üniversite kulüpleri ya da bireysel insiyatif kanalıyla çevre koruma ve geliştirme çalışmaları yapan gençleri ayrım gözetmeyen demokratik bir ortamda bir araya getirmek amacı ile “ Ulusal Gençlik Çevre Zirveleri – AKASYA ” zirveleri düzenlenmektedir. Bu alanda Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından 2007 yılında“ Türkiye’deki en iyi gençlik uygulamaları”ndan biri olarak ödüllendirilmiş.
Haliç Kongre Merkezi Sinema bloğunda 400 gencin bir araya geleceği Zirvede sivil toplum kuruluşları standları ile gençler ile buluşacak.

İletişim
Kerem ATEŞ – AKASYA Zirveleri Kurumsal İletişim Sorumlusu
0216 338 00 17 / 0 532 416 96 12
kurumsal@akasyaplatform.org
www.akasyaplatform.org
Anında bilgilenmek için www.twitter.com/akasyaplatform

25 Nisan 2010 Pazar

Horon,halay,zeybek, sarı yazma ve çevre mücadelesi

25 Nisan saat 12'ye doğru İstanbul Kadıköy Tepe Nautilus'un önüne gelenleri Türkiye'nin değişik bölgelerinden semboller, türküler, müzik aletleri,flamalar ve bayraklar karşıladı. Az sonra başlayacak yürüyüşün ve Kadıköy Meydanı'ndaki mitingin konusunu bilmeyenler, bölgelerin temsil edildiği bir festival var zannedebilirdi. Artvinli gençleri, Dersimlileri, Ege köylülerini,Amasralıları,Hasankeyflileri bir araya getiren yaşamı yok eden enerjiler. Kimi yerde nükleer kimi yerde termik santral. Kimi bölgede HES kimi bölgede baraj. Çernobil felaketinin 24. yılında, 6 bin kişi yaşam alanlarını tehlikeye atanlara, topraklarını kirletenlere, derelerini satanlara dur demek için bir araya geldi. Türkiye'de doğal yaşam belki de bugüne kadar hiç olmadığı kadar saldırı altında ve bu tekil çevre mücadelelerini ortaklaşmaya itiyor. İrili ufaklı kampanyalar gelişen iletişim araçları sayesinde yeni yeni bir araya geliyor, değişik bölgelerden yurttaşlar, aktivistler, yerel yöneticiler, hemşehri dernekleri dertlerine ortak bir çözüm arıyor. Seslerini bakanlara, milletvekillerine, medya kuruluşlarına duyurmak istiyorlar. Örneğin 75o'si Karadeniz'de olmak üzere 1700 baraj ve HES projesinden bahsediliyor. Bu projelerin yaratacağı tahribatı ortak bir mücadele olmadan engellemek ve daha geniş anlamda enerji politikaları ile birleştirmeden düşünmek mümkün olamaz (Bu konuda Ümit Şahin'in Yeşil Gazete'de yayınlanan "HES'lere karşı mücadele" yazısını okumanızı tavsiye ederim). Bugüne kadar Mersin Akkuyu'da yapılması planlanan nükleer santralin dışında Sinop'ta ve İğneada'da da santral yapılması son dönemde gündeme geldi. Öte yandan yapım ya da planlama aşamasında 47 yeni kömürlü termik santral bulunuyor. Greenpeace'in hesaplamalarına göre Sinop Gerze'de kurulacak olan 1000 MW gücündeki ithal kömür ve motorin ile çalışacak termik santral yılda 6 milyon ton CO2 salımı yapacak. İstanbul'daki miting ile eş zamanlı olarak Sinop-Gerze'de de bir miting yapıldı. Radikal'in haberine göre 6 bin, Sendika.org'un haberine göre ise 20 bin kişi termik santralin yapılmasına hayır dedi. Elbette bu tür etkinliklerle ülkenin enerji ve su politikaları bugünden yarına değişemeyecek ancak artık halkın katılımını gözetmeyen, tepeden inmeci,sürdürülebilir olmayan, doğal yaşamı tehdit eden, kirli enerjilere dayanan politikaların karşısında artık daha güçlü bir sesler var. Ayrıca mitingin açılışında dendiği gibi
Çoruh’tan,Senoz’dan,Şavşat’tan Fındıklı’dan,Papart'tan,Hemşin’den,Macehel’den,Sinop’tan, Cbayram ide’den, Bartın’dan , Görele’den tüm Karadeniz'den geldik ya biz,

Artık Bergama mücadelesinde yaşamı savunan ve bugün aramızda olmayan Hopdediks (Bayram Kuzu) daha mutlu yatıyor...
Yuvarlakçay’daki çadırlar daha sıcak….

Senoz’daki, Fındıklı’daki nöbetçiler daha güçlü…
Hasankeyf'in ömrü bir on yıl daha uzadı...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...