11 Ocak 2012 Çarşamba

Çevre alanında nasıl bir STK- Üniversite işbirliği?


Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) sivil toplum-kamu ilişkileri, yasal ve mali ortam, sivil topluma aktarılan kaynaklar, yönetişim, uluslararası ilişkiler konularını inceleyen bir sivil toplum izleme raporu hazırladı. 11 Ocak 2012’de kamuoyuyla paylaşılan rapor Türkiye’de ilk defa hazırlanan bir sivil toplum izleme çalışması. 2000-2010 dönemini kapsayan çalışma 4 eksen üzerinde düşünülmüş.1) Yasal Çalışmalar 2) Uluslararası İlişkiler 3) Kurumsal Kapasite ve 4) Araştırma. Her bir bölüme dair mevcut durum ve öneriler için http://www.tusev.org.tr/userfiles/image/Izleme%20Raporu_web.pdf adresine bakabilirsiniz. Benim ilgimi, sivil toplum–üniversite ilişkileri ve sivil toplumla ilgili yapılan

Rapora gore 2002-2010 arasında dernek ve vakıflarla ilgili 264 tez çalışması yapılmış. Üniversiteler son yıllarda gönüllülük, toplumsal duyarlılık veya sosyal sorumluluk programları geliştirerek öğrencilerini ve çalışanlarını STK’larda gönüllülük yapmaya teşvik ediyorlar fakat üniversite bünyesinde sivil topluma yönelik çalışam merkezlerin sayısı sınırlı. TÜSEV, üniversitelerdeki öğrenci kulüplerinin desteklenmesini ve üniversite ve STK’ların daha çok deneyim paylaşmasını öneriyor. akademik çalışmaları inceleyen “Araştırma” başlığı çekti.
Çevre alanında nasıl bir STK- Üniversite işbirliği sorusuna yanıt ararken bu rapordan da yola çıkarak şunları söyleyebiliriz.
1) Çevre STK’ları üzerine araştırma yapmak istediğinizde karşınıza çıkacak ilk sorun yeterli veri olmamamsıdır ki sorunu diğer alanlarda da görmek mümkün. Çevre STK’ları -kurumsallaşmış, ulusal bazı çevre STK’larını dışarıda bırakırsak- kendi organizasyonel veya mali yapıları, çalışanları ve üyeleri (gönüllü ve destekçileri) üzerine bilgileri tasnif etmemektedirler. Örneğin,

Türkiye’de 2000 yılında kaç kişi çevre STK’sına üyeydi, 2010’da kaç kişi üye veya üyelerin sosyo-ekonomik düzeyleri nedir, hangi illerde yaşamaktadırlar diye bir araştırma yapmayı düşünsek elimizde güvenilebilecek veri olmadığını görürüz.
2) Özellikle yerel çevre STK’larının bir kısmının kurumsal arşivleri yoktur. Hukuki süreçlerdeki dava dilekçeleri, faaliyet raporları vb dökümanlar yönetimdeki kişilerin özel arşivinde durmakta ve kurumsal işleyişte bir zaafa yol açmaktadır. Üniversiteler bu arşivlerin bir araya getirilmesi, tasnifi ve belki de dijital ortama aktarılması için girişimlerde bulunabilirler. Örneğin İstanbul’da TEMA’nın, ÇEKÜL’ün, Greenpeace’in Doğa Derneği’nin Buğday Derneği’nin, TURMEPA’nın arşivleri ve kütüphaneleri ortak ve dijital bir platforma aktarılabilir. Bu hem STK’lar üzerine çalışmaları arttırır hem de yurttaşların bu kaynaklara erişimini kolaylaştırır.
3) Çevre STK’ları, yerel veya ulusal olsun yürüttükleri faaliyetlerde bilimsel bilgiye sıkça ihtiyaç duyuyorlar. Termik santralin yarattığı kirlilik, balıkların üreme boyları, tarımsal kimyasalların toprağa ve suya etkisi gibi bir çok alanda bilimsel bilgi kullanmak durumundalar. Ayrıca, üniversitelerin ürettiği bilgileri toplumun anlayacağı dile çevirmenin önemi özellikle yerel çevre STK’larının sıklıkla vurguladıkları bir konu. Araştırma bulgularını medya kanalıyla topluma ve STK’ların kullanımına iletmek için de uygun mekanizmaların düşünülmesi gerekir.

9 Ocak 2012 Pazartesi

EKO IQ’nun 13. sayısı çıktı!

Durban’dan Sonra İş Başa Düştü

Bu yılki Taraflar Konferansı COP17 Güney Afrika Durban’da yapıldı. Bir iklim zirvesi daha tartışmalarla bitti. Bağlayıcı anlaşma şart mı? Türkiye neden günün fosili seçildi?.. Bütün bu soruların cevapları EKOIQ’da.

Durban’dan Sonra Top Yerel Yönetimlerde

Hükümetlerin iklim değişikliğiyle mücadele için bağlayıcı bir anlaşma için uzlaşması epey zor bir olasılık. Bu arada zaman geçmeye devam ediyor. Bu yüzden yerel yönetimlerin önemi giderek artıyor. Peki, yerel yönetimler neler yapıyor?

“Sizin Köyde Elektrik Bedava Diyorlar”

Borcu yüzünden elektriği kesilen bir köy ne yapar? Bursa’da bulunan Akbıyık Köyü sakinleri köyün tepesine rüzgâr türbini yaptırmaya karar vermiş ama hikâye burada bitmemiş. Akbıyık Köyü’nün renkli hikâyesi EKOIQ’da.

EKOIQ, MyClimate ile yaptığı anlaşma çerçevesinde, karbon salımlarını denkleştirerek Türkiye’nin ilk karbon nötr dergisi olmayı başardı.

EKOIQ yeni yılın ilk sayısında kitap hediyeli! Derginin yayın yönetmeni Barış Doğru tarafından kaleme alınmış olan Umudu Yeşertenler kitabı, Ocak sayısında ücretsiz olarak veriliyor.

Büyük kitap zincirlerinde, gazete ve dergi bayilerinde satışa sunulan EKOIQ, ayrıca internette, www.idefix.com , www.kitapyurdu.com ve www.hepsiburada.com adreslerinden de temin edilebiliyor.

Detaylı bilgi için:

Barış Doğru (Genel Yayın Yönetmeni) baris@ekoiq.com Tel: (0216) 412 72 13 /118

Abonelik için: Aslı Kaçar abone@ekoiq.com

Tel: (0216) 412 72 13 /133

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...