18 Kasım 2008 Salı

Yeşil yakalılara yatrım gerekli

Son yıllarda gelişen ekolojik ekonomi, yaşamın ve doğal kaynakların sürdürülebilirliğine katkıda bulunurken istihdam sorununa da kendi cephesinden bir yanıt geliştiriyor. “Yeşil Yakalılar” adı verilen ve sanayi ve tarımın çevresel sektörlerinde çalışanları kapsayan bu yeni tanım, mavi/beyaz yakalılar sınıflandırmasının yanında yerini alıyor. Peki yeşil yakalılar hangi sektörleri kapsıyor? Öncelikle yenilenebilir enerji ( rüzgar, güneş, jeotermal, biyogaz), enerji verimliliği, organik tarım, yalıtım sektörlerini sayabiliriz. Çevre mühendisleri, çevre danışmanları, ekolojik mimarlar, çevre avukatları, çevre eğitmenleri ,çevre koruma alanında çalışanlar, ekoteknoloji alanında çalışanlar da bu kategoriye giriyor. Somut olarak rüzgar tribünlerini ve güneş panellerini projelendirenler, üretenler ve yerleştirenler; binaların yalıtımını yapanlar; ekolojik ürün üreticilerini yeşil yakalı kabul edilebilir. Bir bakıma önceden mavi ve beyaz yakalı olan çalışanlar, son dönemde ekonomide çevreyi ilgilendiren sektörlerin ön plana çıkması ve bir bütün halinde değerlendirilmesiyle birlikte yeşil yakalı olarak adlandırılmaya başlandı.

American Solar Energy Society’nin verilerine göre ABD’de 2006 yılında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği sektörlerinde 8,5 milyon kişinin çalıştığı tahmin ediliyor ve 2030 yılında bu rakamın 40 milyona ulaşabileceği varsayılıyor. Alman hükümetinin yaptığı bir araştırmada 2006 yılında yenilenebilir enerji endüstrisinde 245 bin kişinin istihdam edildiğini belirtiyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nca yapılan projeksiyonda Avrupa Birliği 15 üye ülkesinde sadece yenilenebilir enerji sektöründe bugünkü politikalar sürdürülürse 2010 yılında dolaylı/dolaysız 950 bin tam zamanlı iş yaratılabilecek.

Türkiye’de yeşil yakalıların sayısı henüz bilinmiyor. Sektörel olarak elimizde sadece organik tarımda çalışan 14 000 üretici var. Ekolojik pazarlar, ekolojik ürün dağıtımı ve satışını da eklersek bu rakam daha da artacaktır. Yalıtım sektöründe 15 000 kişinin çalıştığı tahmin ediliyor. Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği verilerine göre 1 mw’lık kurulu güç için yaklaşık 12 kişi istihdam edilebiliyor. Ülkemizde halihazırda 200 MW gücünde rüzgar santrali olduğu düşünülürse 2400 kişi bu alanda çalaşmaktadır. Çevre Mühendisleri Odası’na kayıtlı 6000 çevre mühendisi var ve bir o kadar da Oda’ya kayıtlı olmayan çevre mühendisi bulunuyor. Güneş enerjisinde 2001 rakamlarına göre 2000 kişi çalışmaktadır. Genele baktığımızda günümüzde Türkiye’de asgari 45 000 yeşil yakalının çalıştığını ama potansiyelin bu rakamın çok üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü’nün hesaplamalarına göre Türkiye’nin rüzgar potansiyeli 48 000 MW civarında. Yukarıdaki orana (1 MW= 12 çalışan) göre 576 000 kişi sadece rüzgar enerjisi endüstrisinde istihdam edilebilir. Ekonomide yeşil ve sürdürülebilir tekonolojilere yatırım arttıkça yeşil yakalıların sayısı da doğru orantılı olarak artacaktır.


Kaynaklar
http://en.wikipedia.org/wiki/Green-collar_worker
www.izoder.org.tr
www.turkishtime.org/files/arastirmalar/enerji/Ruzgar_Enerjisi_2005.doc
www.eie.gov.tr
www.isik-isi.com

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba;
Bu yazınızı okuyunca hemen koştum bu haftaki Newsweek Türkiye'yi elime aldım. Bahçeşehir Üniversitesi'nden ....diye devam ediyor yazıda.
Blogunuzda içerik çok güzel.Ben de tarım adına incelemeler, gözlem ve fikirlerimi paylaştığım bir blog yayınına başladım.
Sizi ve yorumlarınızı beklerim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...