GDO ifadesini duyanların araştırma yapılan bölgelerdeki dağılımı |
9 Temmuz 2012 Pazartesi
Türkiye’nin Üç Bölgesinde GDO Farkındalığı
22 Kasım 2011 Salı
GDO'suz bir Türkiye için
2004 yılında GDO tehlikesinin farkına varan 8 demokratik kitle örgütü GDO’ya Hayır Platformu adı altında faaliyet göstermeye başlamıştır. 2004 yılından bu güne seksenden fazla kurumsal üyesiyle çevre, ekoloji, biyoçeşitlilik, insan ve hayvan sağlığını koruma mücadelesini, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarını yılmadan sürdürmektedir. Bu kapsamda ‘Canavar Balon’ ve ‘Gıda Tohum Haktır - GDO’ya Hayır’ isminde iki kampanya, onlarca basın açıklaması, toplantı ve gösteri yapmıştır.
Platform, ‘Tohumculuk Hakkında Kanun’, ‘UPOV Sözleşmesi’ gibi çiftçi ve tüketici haklarını ihlal eden kanun ve sözleşmeler hakkında raporlandırma çalışmaları yapmış, bu konularda kamuoyunun dikkatini tohum ve gıda geleceğimiz üzerine odaklamıştır. Bu bağlamda, bileşeni olan çiftçi örgütleriyle birlikte uluslararası çiftçi ağlarıyla sağladığı eşgüdüm doğrultusunda, toplumun kendi gıdası üzerinde tam egemenliğini sağlaması gerektiğini benimsemiş, doğayla uyumlu ve toplumun sağlığını bozmayan tarımsal sistemlerin önemi üzerinde durmuştur. Bugün GDO’YA Hayır Platformu, kamuoyunda bilinir, raporlarıyla saygınlığını göstermiş bir demokratik kitle örgütüdür.
2010 yılında GDO karşıtı mücadele ise yeni bir evreye girmiştir. Türkiye’de 2010 yılında Biyogüvenlik Yasası
yayınlanmıştır. Bu yasanın ardından, Türkiye’de GDO’lu tohumların kullanımı ve GDO’ya dayalı bitkisel üretimi yasaklanmıştır. Buna karşılık, GDO’lu gıdaların ülkemize girişi ise hızlanmıştır. Özellikle hayvansal yem ihtiyacını karşılamak bahanesiyle bu ithalatlarda son bir yılda önemli bir artış olduğu söylenebilir. Ocak ayında Biyogüvenlik Kurulu 3 GDO’lu hayvan yemine izin vermiştir. Temmuz ayında gündeme gelen 13 GDO’lu yem ise ithalat izni almak için Kurul’un gündeminde beklemektedir. GDO lobileri uzun yıllardır tarımsal sistemlerimizi esir alarak Türkiye’yi GDO’lu tarımsal bir yapı içine sürüklemiştir. Bunun sonucunda Türkiye’nin tam ithalatçı olduğu bir tarımsal sistem doğmuştur. Bu yaşanan dönüşüm ile bugün mücadele etmek sadece GDO karşıtlarının sorumluluğu değildir. Bu süreçte biyolojik çeşitliliğin önemini kavrayan, çocuklarının ve kendilerinin gıda egemenliğini güvence altına almak isteyen halkımızın üzerine sorumluluk düşmektedir.
Şirketlerin, Biyogüvenlik Kurulu üzerinde yarattığı baskı ve yönlendirme ile Türkiye tarımının geleceği ve gıdalarımızla oynamasını şiddetle reddediyoruz. Yasanın kabul edildiği günden bu yana şirketlerin ithal ettiği GDO’lu ürünlerin etiketlenme zorunluluğu olduğu halde bu zorunluluk yerine getirilmemektedir. Ülkeye soktukları GDO’lu ürünlerin hangi alanlarda kullanıldığını denetleme ve takip sorumluluğu bulunan Bakanlık ve şirketler bu sorumluluğu yerine getirmemektedir. Bu sorumsuzluğun hem idari hem de cezai yaptırımları vardır. Bu sorumluluğu yerine getirmeyenler, hem yargı önünde hem de toplumsal vicdanlarımız huzurunda hesap vermek zorunda kalacaktır. Önümüzdeki günlerde GDO’lu ürün ithalatının giderek artacağını
öngörmek mümkündür. Bu şekilde geleneksel beslenme alışkanlıklarımız ve tarım kültürümüz değişmekte ve iğdiş edilmektedir. Tüketimde endüstriyel tarzların egemen olduğu gıda sistemleri toplum sağlığını bozduğu gibi tek tip insan ve tek tip bir toplumun doğmasına neden olmaktadır. Biz bu tek tip yaşam alışkanlıklarına karşı toplumsal ve biyolojik çeşitliliği savunmaya devam edeceğiz. Yerel kültürlerin, çeşitlerin ve doğayla barışık geleneksel tarımsal yöntemlerin geliştirilmesi bizim toplumsal sorumluluğumuzdur. GDO’ya Hayır Platformu bileşeni biz çiftçiler, tüketiciler, biliminsanları ve ekoloji örgütleri GDO’suz bir Türkiye ve dünya için direnmeye devam edeceğimizi bildiririz.
GDOHP Bileşenleri (Güncelleme Kasım 2011)
1. -TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
2. -TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
3. -TMMOB Peyzaj Mimarlari Odasi
4. -TMMOB Mimarlar Odasi
5. -TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Marmara Bölge Şubesi
6. -TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi
7. -TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
8. -TMMOB Makine Mühendisleri Odası
9. -Türk Tabipleri Birliği
10. -Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF)
11. -Tüketici Örgütleri Federasyonu (TÖF)
12. -Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER)
13. -Tüketici Hakları Derneği
14. -Tüketici Bilincini Geliştirme Derneği
15. –Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (ÇİFTÇİ-SEN)
16. -Ekoloji Kollektifi
17. –Doğayı Çevreyi Koruma ve Doğa Sporları Derneği (DOĞADER)
18. –Ekolojik Yaşam Derneği (EKODER)
19. -KESK Tarım Orkam-Sen
20. -Nilüfer Kent Konseyi
21. -Gemlik Yaşam Atölyesi Derneği
22. -İçanadolu Çevre Platformu (İÇAÇEP)
23. -Marmara Çevre Platformu (MARÇEP)
24. -Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP)
25. -Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi
26. -Gürsel Tonbul Çiftlik İşletmeleri
27. -İmece Evi İmece Ekoköyü Dogal Yasam ve Ekolojik Çözümler Derneği
28. -Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği
29. -Muratpaşa Dostları Derneği
30. -Konyaaltı Dostları Derneği
31. -Kibele Ekolojik Yaşam Kooperatifi
32. -PDA Pembe Domates Ağı
33. -Akçaeniş Köyü Çevre Kültür Kalkınma ve Dayanışma Derneği
34. -Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği
35. -Bornova Sivil Toplum Platformu (BORPLAT)
36. -Greenpeace Türkiye
37. -Sinop Çevre Dostları Derneği
38. -Doğu Akdeniz Çevre Bileşenleri
39. -Yeni İnsan Yayınevi
40. -Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği
41. -Slowfood Yağmur Böreği Birliği
42. -Slowfood Fikir sahibi Damaklar Birliği
43. -Slow Food Gençlik Gida Hareketi
44. -Slow Food
45. -Slow Food
46. -Boğatepe Çevre Yaşam Derneği
47. -Aromaterapi Derneği (AROMADER)
48. -Pratisyen Hekimlik Derneği
49. -Yeşil ve Sol Çalışma Grubu
50. -Mutfak Dostlari Dernegi
51. -Batı Akdeniz Çevre Platformu (BAÇEP)
52. -Gümüş Çevre Derneği
53. -Jade Çiftliği
54. -Yarımada Çevre Platformu
55. -Balıklıova Çevre Hareketi
56. -Gerence Körfezi Sivil İnisiyatifi
57. -Silivri Çevre Derneği
58. -
59. -
60. -
61. -Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO)
62. -İstanbul ODTÜ Mezunlar Derneği
63. -TEMA İzmir Temsilciliği
64. –Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre İçin Sağlıkçılar Derneği
65. -Cumhuriyet Kadınları Derneği
66. –Yeşiller Tarım Çalışma Grubu
67. -Nilüfer Belediyesi (
68. –TMMOB Kimya Mühendisleri Odası
69. –TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası
70. -Zirve Dağcılık
71. –Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER)
72. -Karadeniz Doğa Koruma Federasyonunu (KarDoğa)
73. –Çevre Ekoloji ve Yaban Yaşamı Destekleme Derneği (Mardin)
74. -Yenişehir Doğal Hayatı Koruma Derneği (YEDOHA)
75. -Yenişehir Çevre Platformu (YEÇEV)
76. -Ekolojik Yaşam Girişimcileri ve Gönüllüleri Derneği (EKOLOG) (
77. -Emanetçiler Derneği
78. -İMECE Toplumun Şehircilik Hareketi
79. -Göynük Nergis Çiftlik ve Bağevi
80. -Tohum İzi Derneği
81. -Yenipazar İlçe Belediyesi (Aydın)
82. -Zonguldak-Bartın-Karabük İlleri Sosyal Yardımlaşma ve Kalkındırma Derneği
83. -Kuşadası Kent Meclisi YG21
4 Ekim 2011 Salı
GDO'lu yemler dalga dalga geliyor
Biyogüvenlik Kurulu, genetiği değiştirilmiş 10 mısır çeşidinin daha yem amaçlı kullanılmak üzere ithal edilmesiyle ilgili olarak hazırlanan bilimsel risk ve sosyo-ekonomik değerlendirme raporlarını halkın görüşüne açtı. Kurul, daha önce de Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Derneği İktisadi İşletmesi, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği Derneği ve Yumurta Üreticileri Merkez Birliği’nin ithal etmek istediği 3 genetiği değiştirilmiş mısır çeşidinin yem amaçlı kullanılmasına dair risk değerlendirme raporu hazırlamıştı. Kurul’un altındaki Bilimsel Risk Değerlendirme Komitesi, her 3 GDO’lu mısır için de “zararı yok, ithal edilebilir” kararı verirken, Sosyo Ekonomik Değerlendirme Komitesi ise GDO’lu ürünlerin zararına dikkat çekmişti.
Komitelerin raporuna yurttaş olarak görüş bildirmek kanun gereği mümkün. Biyogüvenlik Kurulu son kararını verirken kamuoyu görüşünü de “dikkate almak” zorunda. http://www.tbbdm.gov.tr/Home/GeneComments/GeneCommentEntry.aspx adresindeki forma isim, soyisim, e-mail adresi yazdıktan ve “GEN” kısmını ayrı ayrı (DAS1507xNK603), (NK603), (NK603 x MON810), (GA21), (MON89034), (MON89034xNK603), (Bt11xGA21 ), (59122x1507xNK603), (DAS1507x59122) ve (MON 88017x MON 810) şeklinde doldurabilir ve sonrasında “Açıklama” kısmına konuyla ilgili görüşlerinizi yazabilirsiniz. Görüşlerinizi bildirmek için son tarih 12 Ekim 2011.
10 Ekim 2010 Pazar
14 Kasım 2009 Cumartesi
Yerel Tohumlarınıza Sahip Çıkın
http://sineksekiz.wordpress.com/2009/11/04/yerel-tohumlariniza-sahip-cikin/
31 Ekim 2009 Cumartesi
GDO’LAR BEBEKLERE YASAK, ANNE BABAYA SERBEST!
GDO’ların insan sağlığı üzerine etkileri konusunda bugüne kadar yeterli araştırmalar yapılmamışken, hayvanlar üzerindeki olumsuz etkileri üniversite raporları ile ortaya konurken, biyoçeşitliliği yok edici etkileri pek çok araştırma ile ispatlanmışken yasa yerine bir yönetmelik çıkarılarak bu olumsuzlukların giderilebilmesinin sağlanması mümkün değildir! Bu bağlamda tüketici sağlığını ve çevreyi korumak amacıyla gerekli tedbirleri almak görevi ve söz konusu gıda ve yemi piyasadan geri çekme zorunluluğunun “işletmeciye” bırakılması bu endişemizi haklı çıkarmaktadır!GDO’lu ürünlerin bebekler için yasak, ancak anne ve babalar için serbest bırakılması toplum sağlığını ciddi tehlikeye atmaktadır.
GDO’lu ürünlerde antibiyotik direnç geni kullanıldığı ve bunun da insan ve hayvan sağlığı açısından son derece zararlı olduğunu ülkemizde GDO’ya Hayır Platformu olarak yıllardır ifade ederken, biyoteknoloji lobileri ve onların temsilcileri bu ürünlerin hiçbir riski olmadığını söylemektedirler. Söz konusu yönetmelikte bu tür genleri içeren GDO ve ürünlerinin ülkemize sokulması ve piyasaya sunulmasının yasaklanmış olması platformumuzun bir başarısıdır, bu sonuç konuyla ilgili iddialarımızın ne denli doğru olduğunu göstermektedir.Getirilen düzenlemeyle “GDO’suz ürünlerin etiketinde ürünün GDO’suz olduğuna dair ifadelerin bulunmayacağının” belirtilmesi, düzenlemenin son derece taraflı ve yönetmeliğin kapsamı dışında olan bir uygulamadır. Hatırlanacağı gibi, Amerika’da bir biyoteknoloji şirketi, ürünlerine “GDO bulunmamaktadır” yazan bir firmayı dava ederek kendi satışlarını düşürmekle suçlamış, bu uygulamanın yaygınlaşması için lobi faaliyetleri başlatılmıştır. Bu açıdan çıkarılan yönetmelik, ülkemizde bu uygulamanın doğrudan kabul edilmesi insan, hayvan ve çevre sağlığından çok biyoteknoloji şirketlerinin çıkarlarının kolladığını göstermektedir.
26 Kasım 2008 Çarşamba
Polonya’da yasağa rağmen genetiği değiştirilmiş mısır ekiliyor
Christophe NOISETTE
Ekim 2008
1 Polski Zwiazek Producentów Kukurydzy http://www.kukurydza.info.pl/
2 Rzeczpospolita, http://www.rp.pl/artykul/190093.html
3 Polonya GDO’lara yönelik yasal düzenlemelerde fikir değiştirdi. http://www.infogm.org/spip.php?article3690
4 http://www.monsanto.pl/nasiona/nasiona_kukurydzy/dkc_3421_yg