17 Ağustos 2010 Salı

Obama Meksika'da niye yüzdü- Vahit Akça


3 Ağustos 2010 Salı

30 Temmuz 2010 Cuma

29 Temmuz 2010 Perşembe

Çeşm-i Cihan Ses Verdi / İsyan Sesleri Amasra’dan Yükseldi

Horonlarıyla, Sarı Yazmaları ile Geldiler

25 Temmuz 2010 Pazar günü Termik santrale karşı Amasra Etkinlikleri kapsamında Amasra’da basın açıklaması, Tarlaağzı ve Gömü Köylüleri ile buluşma ve aynı gün akşam Fuat SAKA konseriyle Bartın PLATFORMU Amasra’ya termik santral kurdurmayacağını yinelemiş, yüzlerce destekçi “YAPTIRMAYACAĞIZ” nidaları ile bakanlık ve yetkilileri göreve çağırmıştır. 11 Temmuz'da Hopa'dan yola çıkıp "KARADENİZ YAŞAM YOLCULUĞU" başlatan, Sinop’ta Nükleer’e, Gerze’de Termik Santrale, LOÇ’ta HESlere hayır diyen “Karadeniz İsyandadır Platformu” 25 Temmuz’da yolculuğun son durağı olan Amasra’ya geldiler. Platforma Cide LOÇ Vadisi Koruma Platformu üyeleri sarı yazmaları ile destek verdi. Saat 15’te Amasra’da KültürPark’ta yapılan basın açıklamasında Bartın Platformu Eş Sözcüleri Bartın Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın’ı ve Amasra Belediye Başkanı Sayın Emin Timur’un konuşmaları ardından Bartın Platformu adına Sayın Işık ELBEK, Cide LOÇ Vadisi Koruma Platformu adına Sayın Erdinç Ay ve son olarak Karadeniz İsyandadır Platformu adına Sayın Zeynep Çiğdem Bayrak konuşmalarını yaptılar. Konuşmaların özünde bunun bir çevre mücadelesinden çok yaşam mücadelesi olduğu öne çıktı.

Programda belirtildiği üzere saat 17’de Bartın Platformu bileşenleri Karadeniz İsyandadır Platformu üyeleri ile Tarlaağzı köyünde vatandaşlar ile buluştu. Grubu Tarlaağzı Köyü Muhtarı Yaşar Uçar ile Gömü Köyü Muhtarı Yaşar Kaçan karşıladı. Muhtarlar Platform üyeleri ile birlikte basına Tarlaağzı Fener bölgesinde yaptıkları açıklamalarda koşullar ne olursa olsun köylerine ve yakın çevresine Termik Santral istemediklerini ifade ettiler. Bölgenin tarım ve turizmden kendine yeten istihdamı sağladıklarını ifade eden muhtarlar termik santrale karşı yapılacak her direnişte yer alacaklarını, köylerini hiçbir koşulda terk etmeyeceklerini belirttiler. Etkinlikler saat 21’de Amasra’da başlayan Fuat SAKA konseri ile son buldu.

Bizler Bartın Platformu olarak bakanlık yetkililerini uyarıyoruz. Süreç, platformu onbinlerce kişi ile bir mitinge sürüklemektedir. Bunun için Bartın ve Amasra hazırdır. Bartın ve Amasra halkı Bartın’da termik santrale HAYIR demektedir. Firma ve bakanlık bu niyetlerinde direndikleri sürece Bartın PLATFORMU olarak bizler de mücadeleyi yurt çapında yaygınlaştıracak, firma termik santral sevdasından vazgeçinceye kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Platform bileşenleri dün olduğu gibi Amasra’da turizmin geleceğini düşünerek termik santral ile mücadele etmektedir, edecektir.
Bartın PLATFORMU
“Amasra'ya' yapılacak bir termik santralin çevreye, insan sağlığına ve Bartın ekonomisine zararlı olacağını düşünen kurum ve kişileri bir araya getiren” kurumsal yapı Bartın PLATFORMU’dur. Bartın PLATFORMU Hema ve Batı Karadeniz AŞ’nin Bartın sınırları içine kurmayı planladığı termik santrale karşı Bartın’da yaşamı savunan, yaşam alanlarını tehdit eden her türlü faaliyetin karşısında duran bir birlikteliktir. Platform siyasiler üstü bir yapı sergilemekte, yapılan mücadeleyi siyasi çatışmaların malzemesi yapmak isteyenlerin karşısında da etkinlikleri ile net duruşunu Bartın halkı ile paylaşmaktadır. Bartın Platformu, Çevre ve Orman Bakanının sunmuş olduğu 6 kriterin hiçbirini Bartın sınırları içinde bilimsel ve teknik bakımdan uygun görmemektedir. Farklı siyasi görüşlerden, kamu kurumu niteliğinde sivil toplum kuruluşu yöneticilerinden, muhtarlardan,sendika, oda ve derneklerin temsiliyeti ile yürütülen termik santrale karşı mücadele ulusal ve uluslar arası kurum ve kuruluşlar ile birçok platformdan destek almaktadır.

27 Temmuz 2010 / Bartın

27 Temmuz 2010 Salı

21 Temmuz 2010 Çarşamba

EKO IQ'nun 4. sayısı çıktı


BM Vakfı Danışmanı Dr. Yasemin Biro:“TÜRKİYE TEMİZ ENERJİ CENNETİ OLABİLİR”

EKOIQ’nun 4. sayısı çıktı!
(Bayinizden İstemeyi Unutmayın)

· Geleceğin Akıllı ve Yeşil Kentleri Dosyası (IBM,General Electric ve Siemens Uygulamaları)
· IFC’nin EKOIQ’ya özel demeci: Yeni Küresel Sürdürülebilirlik Normları Ocak 2011’de Açıklanacak
· EKOIQ Sürdürülebilirliğin ve Raporlamanın Geleceği konusundaki Amsterdam Konferansında : Raporlar İşe Yarıyor, Ama Gidilecek Çok Yol Var!

Türkiye’nin ilk “Yeşil İş ve Yaşam” dergisi EKOIQ’nun Temmuz – Ağustos 2010 sayısı çıktı. Bu sayının ana dosyasını Akıllı ve Yeşil Kentler Oluşturuyor. IBM, Siemens ve General Electric bu konuyla ilgili neler yapıyor? Birleşmiş Milletler’in özel finansman kurumu IFC’nin EKOIQ Dergisine özel demeci ve sürdürülebilirlik raporlamasının önder kurumu GRI’nin Amsterdam konferansı da ayrıntılı işlenen konulardan.

Kocaeli Sanayi Odası Büyük İşletmeler Çevre Ödülü sahibi Bilim İlaç, 2009 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu yayınlanan Eczacıbaşı Topluluğu, İstanbul Sanayi Odası Çevre Dostu Ürün Ödülünü alan bir KOBİ olan Stepphen ve eko – ekonomi…

Büyük kitap zincirlerinde, gazete ve dergi bayilerinde satışa sunulan EKOIQ, ayrıca internette, www.idefix.com ve www.kitapyurdu.com adreslerinden de temin edilebiliyor.

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Çevre Faslı

Avrupa Birliği ile sürüdülen müzakerelerde Aralık 2009’da açılan Çevre Faslı, kamuoyunda daha çok faslın maliyeti çerçevesinde tartışıldı. Bahçeşehir Üniversitesi Avrupa Birliği İlişkileri Bölüm Başkanı Dr. Cengiz Aktar, Yeşil Ufuklar'a verdiği mülakatta Çevre Faslı çerçevesinde Türkiye’nin kalkınma modelini, üyelik perspektifini, AB’deki ve Türkiye’deki aktörlerin müzakarelerdeki rolü ve çevre dönüşümündeki fırsatları ele alıyor.

www.yesilufuklar.info/kapak-konusu/ab-cevre-fasli

Haftanın Yeşil Gündemi

2 milyon ağaç için büyük bekleyiş

3. köprü projesi hayata geçerse İstanbul'un 2 milyon ağacı kesilecek. Bu projeyi durdurabilir ve 2 milyon ağacı kurtarabiliriz! 3. köprü projesini durdurmak ve 2 milyon ağacı kurtarmak için 2 Eylül'de, 21.00′da, ellerimizde mumlarla, bize en yakın sahilde 1 saat bekleyeceğiz.Bekleyeceğiz ki Ankara'dakiler İstanbul'un sahipsiz olmadığını anlasın, bu gereksiz katliam projesi dursun. Gelin bu büyük insan zincirine katılın; ailenizi, arkadaşlarınızı, komşularınızı çağırın… 2 milyon İstanbullu olalım, İstanbul'un her bir ağacını bire bir savunalım! http://www.2milyonistanbullu.com/

Deniz Otobüslerinde Bisikletten Ücret Alınmasın

Şehir hatları vapurlarında bisiklet ücretsiz olduğu halde deniz otobüslerinde bisiklete ücret alınıyor Pedal Sesi Bisiklet Topluluğu , deniz otobüslerinde bisikletin ücretsiz olması için bir imza, basın ve iletişim kampanyası başlattı. Aşağıdaki linkte dilekçe metnini okuyabilir, imza atabilirsiniz. İmzalar, kampanya sonunda İDO ve Ulaştırma Bakanlığı'na iletilecek. İmza kampanyasıyla birlikte basın ve iletişim çalışmaları da yapılacak ve üst düzeyde yetkililere ulaşmaya çalışılacak. Deniz otobüsünü hiç kullanmayabilirsiniz, hatta deniz kıyısında yaşamıyor bile olabilirsiniz ama bu kampanya, dünyadaki tek sürdürülebilir ulaşım aracı olan bisikletin ulaşım sistemine eklemlenmesi için. Bisiklet kullanımının cezalandırılması değil, ödülledirilmesi gerekiyor diyorsanız. http://www.pedalsesi.com/idoya/

”Dünyanın Durumu” Kötü

Çevre sorunlarını inceleyen bağımsız araştırma kuruluşu Worldwatch Enstitüsü’nün “Dünyanın Durumu 2010” kitabı “Kültürleri Dönüştürmek:Tüketicilikten Sürdürülebilirliğe” ana teması ve TEMA Vakfı işbirliği ile Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Kitapta, Tüketici Kültürlerinin Yükselişi ve Düşüşü, Eski ve Yeni Gelenekler, Eğitimin Yeni Görevi: Sürdürülebilirlik, İş Dünyası ve Ekonomi: Yönetim Öncelikleri, Devletin Tasarındaki Rolü, Medya: Sürdürülebilirliğin Yayınını Yapmak, Sosyal Hareketlerin Gücü başlıklarından oluşan 7 bölüm yer alıyor. Ayrıca Ekim 2008 ve Eylül 2009 arasındaki döneme ilişkin raporlardan yola çıkılarak hazırlanan “Dünyanın Durumu: Yılın Özeti” bölümü de bulunuyor. Genel olarak çevre kalitesini ve toplumsal refahı etkileyen ilerlemelerin, gerilemelerin ve yanlış adımların derlemesi niteliğindeki özet bölümde, dünyanın yaşadığı çevresel krize, görsellerle dikkat çekiliyor.

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Rüzgar Ada,Organik Ada, Güneş Ada


Türkiye’'nin Ege Denizi'ndeki adaları - Bozcaada, Gökçeada ve Cunda - sürdürülebilir ve yeşil bir geleceğin nasıl inşa edilebileceğimize dair önemli ipuçları veriyor. Fosil yakıtlar ve tarım kimyasalları olmadan da bir hayatın mümkün olabileceğini bize gösteriyor. Bozcaada’nın rüzgarı meşhurdur. 2000 yılının Haziran ayından itibaren işletmeye açılan 17 rüzgar tribünü, yılda 38 milyon kilovat/saate elektrik üretirken adanın elektriğinin yanında Çanakkale`deki elektrik ihtiyacının %5`i yani yaklaşık 30.000 kişinin elektriğini karşılanabiliyor.

Gökçeada ise organik tarım potansiyeli ile öne çıkıyor. Tarım Bakanlığı, Gökçeada'yı ekolojik tarım yapılması amacıyla pilot bölge olarak seçmiş ve 2002 yılında Organik Tarım projesi başlamış. Zeytincilik ile başlayan organik üretim sebze, meyve, hububat ve sanayi bitkilerine doğru genişlemiş. Şu anda Organik Zeytincilik, Organik Bal ve Organik Bağ Yetiştiriciliği projeleri devam ediyor. Kamu, yerel yönetim ve özel sektör işbirliği ile yürütülen organik tarımın adadaki istihdama katkısı araştırmalara da konu oluyor.
Son yıllarda yerli turizmin önemli merkezlerinden biri haline gelen Cunda, henüz Güneş Ada olarak adlandırılamaz ama arkadaşım Seyyar Kılıç’ın gözlemlerine göre bu yönde bazı adımlar atılmakta. Otel Sobe Cunda plaj işletmesi, çevreye olan duyarlılıkları göstermek ve misafirlerinin jeneratör sesinden rahatsız olmasını engellemek için güneş enerjisinden elektrik üretmeye başlamış. 15 Haziran 2010’dan itibaren kullanıma giren 8 güneş panelinin şarj ettiği 8 akü ile işletmenin tüm elektrik ihtiyacı karşılanıyor. Otel işletmecileri ile Yeşil Gündem için konuşan Seyyar şöyle diyor: “İçinde bulundukları tabiat koruma alanında kendilerinden başka bir işletme de güneş enerjisi kullanıyormuş. Diğer işletmelerin ise jeneratör kullandığını ve bu jeneratörlerin de gürültü kirliliğine sebep olduğunu söylediler.Cunda adasının bu kesiminde elektrik hattının bulunmaması da seçimlerinde oldukça etkili olmuşa benziyor.!!!8 güneş panelinin işetmeye maliyeti ise 13.000 TL civarında. Bu sistem yerine jeneratör kullanmış olsalarmış aylık 3.000 TL gibi ciddi bir tutar harcamak durumunda kalabilirlermiş. Sistem kendisini 3-4 ay gibi kısa bi zamanda amorti ediyormuş ve bakım maliyeti de düşükmüş. Adada bazı evlerin de elektrik üretmek için benzer sistemler kullanıldığını ve oldukça verim alındığını belirttiler.”
Yeşil bir gelecek için adalar bize yol gösteriyor.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...